1 GİRİŞ: Oluş Nedir ve Neden Fark
Zorunludur?
Oluş, varlığın temelidir. Ama oluşun var olabilmesi için
bazı zorunlu koşullar vardır:
- Mutlaklık
olamaz. Çünkü mutlaklık → değişmezliktir →
değişmezlik →
oluşsuzluktur →
oluşsuzluk →
hiçliktir.
- İlişkisizlik
olamaz. Çünkü ilişkisizlik →
etkileşim
yokluğu
→
potansiyelsizlik → hiçliktir.
- Farksızlık
olamaz. Çünkü farksızlık → her şeyin bir ve aynı olması →
hiçbir ayrım olmaması →
dolayısıyla eylemsizlik ve hiçliktir.
Buradan çıkan çok önemli bir sonuç var: Oluş, zorunlu
olarak fark ile mümkündür. Fark, varlığın içkin (potansiyel) ve açığa çıkmış
(gerçekleşmiş) biçimlerinde bulunur.
Varlık = Farkın ve İlişkinin birlikte sürekliliğidir. Bu bakış açısı ile,
evrenin en erken anlarından itibaren oluşun nasıl doğduğunu şimdi detaylı bir
şekilde inceleyeceğiz.
2 PLANCK ANI (10^-43 saniye): Mutlak
Birlikteki İçkin Fark:
Özellikler:
- Kuantum
kütleçekimi hâkimdir (Henüz kuramsal, tam bir modelimiz yok ama önde gelen
adaylar: Döngü Kuantum Kütleçekimi, Sicim Teorisi).
- Mekan
ve zaman klasik anlamda belirgin değildir, "kuantize olmuş"
olabilir → Zaman ve mekan neredeyse yok
gibidir.
- Tüm
temel kuvvetler birleşmiştir →
Büyük Birleşik Alan (GUT - Grand
Unified Theory) + Kütleçekim.
Peki bu durumda Fark var mıydı?
Burada çok ince bir ontolojik ayrım var:
- Gerçekleşmiş
fark yok gibi gözükür çünkü alanlar birleşiktir ama aslında kuantum
geçişler ve dalgalanmalar anlamında hareket vardır. Her ne kadar kuvvetler
ayrışmamış ve tek bir süper alan olsa da, kuantum geçişler ve
dalgalanmalar anlamında hareketten kaynaklı sürekli içkin bir fark
mevcuttur.
- Yani
potansiyel fark içkindir. Çünkü bu durum simetri kırılmaya açıktır. Her
süper alan metastabildir, kendi içinde zorunlu olarak farklılaşma
potansiyelini taşır.
Buradaki yapı Simondon’un pre-individual (birey öncesi)
gerçeklik kavramına birebir uyar.
İçkin gerilim → Farkın
henüz açığa çıkmamış ama zorunlu hali.
Yani:
Planck anı = İçkin Fark + Gerilim + Oluşa Açıklık.
3 KUVVET AYRIŞMASI (10^-36 - 10^-12
saniye): Farkın İlk Gerçekleşmesi:
📌
Ayrışma sıralaması:
- Kütleçekim
ayrıldı. (Planck zamanından hemen sonra.)
- Güçlü
kuvvet ayrıldı. (Grand Unified Theory ayrışması →
yaklaşık
10^-36 s)
- Elektrozayıf
kuvvet → Elektromanyetik + Zayıf kuvvet olarak ayrıldı. (yaklaşık 10^-12 s)
📌 Ne
oldu?
- Alanlarda
ilişkisel fark ortaya çıktı.
- Kuvvetler
artık farklı kurallarla işleyen bireyleşmiş alanlara dönüştü.
- Alan
alan ilişkiselliği ve karşılıklı belirlenim doğdu.
Buradaki kritik nokta:
Kuantum düzeyde zaten var olan içsel fark ve ilişkisel hareketlilik, artık
alanlar arası düzeye yükseldi. Yani, birleşik alanın içinde var olan potansiyel
fark →
Alanlar arası
ontolojik farka dönüştü. Alanlar artık yalnızca kendi içlerinde
değil, birbirlerine göre de farklılaşmış oldular. Bu aşama, ontolojik anlamda ilk "alanlar
arası bireyleşme" adımıdır.
Çoğulluk,
kuantum içi
farktan →
alanlar arası gerçek farka geçişle
başlamıştır. Bu aşama oluşun ilk bireyleşme
adımıdır.
4 KUARK-GLUON PLAZMASI (10^-6 saniyeye
kadar): Yoğun İlişkisel Fark Alanı:
Nedir?
- Evren
çok sıcak → Kuarklar ve gluonlar
serbestçe hareket edebiliyor ama renk yükü nedeniyle asla tamamen bağımsız
değiller.
- Renk
hapsi (Color Confinement) nedeniyle kuarklar, gluonlarla sürekli etkileşim
içinde kalmak zorunda.
Buradaki fark ne düzeydedir?
- Bireyleşmiş
değil, çünkü proton ve nötron henüz yok.
- Topolojik
ve ilişkisel fark düzeyinde.
- Sürekli
renk yükü değişimleri
- Alan
salınımları
- Topolojik
defektler (ör. instantonlar)
Kuark-gluon plazması = Örgüsel/ilişkisel bireyleşmenin ön
aşaması. Bu aşama tam anlamıyla bir "ilişkisel oluş alanı"dır.
5 HADRONLAŞMA (10^-6 saniye): Farkın Kararlı
Bireylere Dönüşmesi:
Süreç:
- Evren
soğudu → Kuark-gluon plazması çöktü →
Kuarklar gluonlarla birlikte hadronlaştı.
Proton = 2 yukarı + 1 aşağı kuark + gluonlar
Nötron = 1 yukarı + 2 aşağı kuark + gluonlar
Ne değişti?
- Fark,
artık kararlı yapılar içinde sabitlendi.
- Alan
ilişkileri → Parçacık ilişkilerine evrildi.
- Proton
ve nötronlar artık gerçek bireylerdir (kararlı ve süreklilik içinde).
Fark → Alan içi/topolojik → Parçacık düzeyinde kararlı bireyleşme.
Bu aşama, ontolojik olarak şudur:
Ön-fark → Alan Farkı →
Topolojik İlişkisel Fark → Parçacık
Bireyleşmesi
6 SONUÇ: Fark, İlişki ve Bireyleşmenin
Kozmik Diyalektiği:
Evrenin oluş sürecinin özeti:
Planck Anı → Ön-fark (içkin fark, potansiyel) →
Gerilim ve Simetri
Kuvvet Ayrışması →
Alan Farkı
(gerçekleşmiş fark)
Kuark-Gluon Plazması → Yoğun İlişkisel
Fark →
Topolojik bireyleşme öncesi
Hadronlaşma →
Kararlı bireyleşme → Proton, Nötron gibi bireyler
Atomlaşma →
Daha üst bireyleşmeler → Moleküller, yıldızlar,
canlılık...
Felsefi Sonuç:
Varlık, mutlaklık değil; ilişkisel, potansiyel ve
gerçekleşmiş farkların sürekliliğidir.
- Fark,
zorunlu olarak içkindir.
- Fark
açığa çıkmak zorundadır (oluş zorunludur).
- İlişki,
farkı mümkün kılar.
- Bireyleşme,
farkın kararlı biçimde ontolojikleşmesidir.
- Hiçlik,
ancak tüm ilişki ve farkların yokluğu olabilir ki, bu imkansızdır.
EK
NOT (Çok önemli ve derin bir sonuç)
Birleşik alan →
Alan ayrışması →
Alan-topolojik bireyleşme → Parçacık
bireyleşmesi →
Kompleks bireyleşme
zinciri →
Toplum, Etik, Bilgi, Bilinç.
Bu model:
- Evrenin
kendisinin ilişkisel bireyleşme süreci olduğunu gösterir.
- Ontoloji
ile epistemolojiyi birleştirir.
- Toplum
ve bilinç gibi üst bireyleşmeleri doğrudan bu zincirin devamı olarak
görür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder