Nedenselliğe Tarafımdan Bir Saldırı
Günlük yaşamımızda olayları bir sıralama içinde ve bu sıralamayı da bir sebep-sonuç dizgesi şeklinde deneyimleriz ve bu deneyimlere güveniriz. Ancak, tarihsel süreçte baktığımızda, deneyimlerimizin bizi her zaman doğru sonuçlara götürmediğini görürüz. Örneğin, geçmişte deneyimlerimize dayanarak dünyanın düz olduğunu veya dönmediğini söylerken, bugün bunun böyle olmadığını biliyoruz. Peki, bu durum, doğayı anlama şeklimiz olan nedensellik için de geçerli olamaz mı? Bugün, bu konuyu kendi bakış açımdan ele almaya çalışacağım.
Öncelikle, nedenselliğin basit bir tanımını yaparak başlayayım: Nedensellik, genel olarak bir olayın veya durumun başka bir olay veya durum tarafından meydana getirilmesi, yani olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkisidir. Günlük deneyimimiz, doğanın bir süreklilik içinde devam edip gittiğini ve her bir olayın bir sebep-sonuç zincirinde akıp gittiğini söyler. Ancak, evreni sürekli bir şekilde deneyimlememizin tek nedeni, büyük ölçeklerde bunu algılayamamızdan kaynaklanır.
Bugün, evrenin/doğanın sürekli olmadığını, aksine paketler halinde parçacıklı/kesikli olduğunu biliyoruz. Bunu gerek Max Planck’ın kara cisim ışınımı gerekse Albert Einstein’ın fotoelektrik etkisi sayesinde öğrendik. Peki, eğer evrenimizde bir süreklilik yoksa, nedensellik var mıdır? Bana göre, yoktur ve bunu kendi anladığım şekilde açıklamaya çalışacağım.
Sürekli olmayan yapılar, kesikli/paket ve kesitlerden oluşur ve bu kesitlerin her biri algımıza göre sıralı ve kesiksizmiş gibi gelir. Ancak, bence durum böyle değildir. Her bir kesit, tamamıyla olasılık olarak ortaya çıkar. Şöyle bir örnekle açıklamaya çalışayım: 5 kesitli bir olay düşünelim; bir insan arabadan insin ve sonra tekrar binsin. Günlük deneyimimiz, kişinin arabayı durdurduğunu, kapıyı açtığını, arabadan indiğini, tekrar bindiğini ve kapıyı kapattığını söyler. Bu olay bize sürekli ve bir sebep-sonuç dizgesi şeklinde görünür. Ancak, bu olayı evrenin süreksiz/kesikli/paketler halinde olduğu gerçeğiyle yeniden yorumladığımızda, arabanın durdurulması bir kesit, kapının açılması bir kesit, arabadan inmesi bir kesit, arabaya tekrar binmesi bir kesit ve kapıyı kapatması bir kesittir. Buradaki kesitlerin her biri, olasılıklar tarafından belirlenen ayrı bir olaydır; birbirinin sebebi ve sonucu değildir. Her bir kesit, en olası olasılığın gerçekleşmesi/çökmesidir ve bu olaylar, evrenimizin kesikli olmasından dolayı asla birbiriyle bağlı değildir. Buradaki tek bağ, olayı gözlemleyen gözlemcinin olayları ilişkilendirmesidir.
Sonuç olarak, bana göre nedensellik dediğimiz kavram, aslında hiç de nedensel değildir. Evrenin her alanında olasılıklar işler; akıp giden olaylar, kesitlerden oluşur ve bu kesitler, olasılıkların gerçekleşmesiyle ortaya çıkar.
Saygılarımla,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder