11 Nisan 2025 Cuma

TÜMDEN GELİM VE TÜME VARIM ÜZERİNE

Tümdengelim (Dedüksiyon) = Önceden verilmiş yargının açılımı:

Genel bir yargıyı alır, onun içinden özel sonuçlar çıkarır. Örnek: Tüm insanlar ölümlüdür. Sokrates insandır. O hâlde Sokrates ölümlüdür. Bu işlemin içinde hiçbir yaratım, oluş, fark üretimi yoktur. Bu bir çözümlemedir, bir formel doğrulamadır. Bu düşünmek değil, bir yargıyı işlemektir.

Tümevarım (İndüksiyon) = Gözlemden çıkarılan genelleştirme:

 Gözlemlenen tekil örneklerden yola çıkar, genel bir yargıya ulaşır. Örnek: Bu kuğu beyaz, şu kuğu da beyaz... O hâlde tüm kuğular beyaz olabilir. Bu da gözlemin genelleştirilmesidir, ama düşünme süreci fark üretmez, sadece veri biriktirir. Bu bir yargı oluşturma tekniğidir. Ama düşünmenin kendisi değildir.

Transdüktif Düşünce Nedir?

Kısaca Transdüktif düşünme, sabit ilkelerden türetilmeyen, gözlemlerden genellenmeyen; aksine, sürecin içindeki farklardan doğan, adım adım ilerleyen, ilişki içinde form üreten bir düşünme tarzıdır.

Bu düşünme biçimi, tümdengelim (genelden özele) ya da tümevarım (tekilden genele) gibi klasik yöntemlerin ötesindedir.

Örnek:

Einstein mevcut newtonian sistemde bir problem gördü ve bu fark onu eski sistemi yeniden yapılandırmaya zorladı, yeni sistem hem eskiyi kapsadı hem de kendini aştı yani Einstein transdüktif düşündü ve bu gerilim sayesinde oluşan potansiyel ile yenide içsel bir yapılandırma oluşturdu (Özel ve Genel Rölativite)

Kısaca;

Einstein, eski sistemin içindeki farkı sezip, bu farkı işlemiş ve yeni bir yapı inşa etmiştir.” Bu, hem epistemolojik hem ontolojik düzeyde transdüktif bir bireyleşme örneğidir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

NESNE, ÖZNENİN ESİRİDİR

  Klasik Ontolojinin Krizi ve İlişkisel Varlığın İmkânı 1. Tanım ve Tahakküm: Bilgi mi, İktidar mı? İnsan zihninin en temel eğilimlerind...