1. A Priori Nedir?
A priori, en genel anlamıyla, deneyimden bağımsız olarak
bilinebilen bilgi anlamına gelir. Yani, duyusal deneyime başvurmadan, salt akıl
yoluyla ulaşılabilen bilgi türüdür. Klasik felsefede Kant, a priori bilgiyi, deneyimden
önce ve zorunlu olarak doğru olan bilgiler şeklinde tanımlamıştı. Matematik,
mantık ve bazı temel metafizik ilkeler bu kategoriye girer.
Ancak burada şu soruyu sormak gerekir: Gerçekten hiçbir
deneyime dayanmayan bir bilgi var mı?
Bu noktada iki farklı bakış açısı vardır:
- A
Priori Bilgi Gerçekten Deneyimden Önce mi Gelir?
-Matematiksel ve mantıksal
ilkeler deneyimden bağımsız olarak bilinir mi?
-Evrende bizden önce
matematiksel nesneler ve ilkeler var mıydı?
- Matematik
ve Mantık Deneyimden Türeyen Kavramlar mı?
-Belki de tüm bilgi, etkileşim
ve deneyimlerimizden ortaya çıkan soyutlamalardır.
-Eğer öyleyse, o zaman a
priori bilgi kavramı problemli hale gelir.
2. '2' Kavramı Ontolojik Bir Varlık mı?
Şimdi daha spesifik bir konuya gelelim: '2' sayısı
gerçekten evrende var mı, yoksa bizim soyutladığımız bir kavram mı?
Burada iki temel pozisyon vardır:
- Matematik
Evrende Bağımsız Bir Gerçekliktir ki bu 2 sayısının ontolojisi vardır
anlamına gelir (Platoncu Görüş)
-"2" insan zihninden
bağımsız olarak evrende zaten vardır yani ontolojik bir varlıktır. Biz sadece onu keşfederiz.
-Eğer "2" evrenin
bir parçasıysa, biz onu tanımlamasak bile var olmalıdır.
-Evrende sayılar fiziksel bir gerçeklik olarak mı bulunur.
- Matematik
İnsan Zihninin Bir Ürünüdür (Nominalist Görüş)
-"2" fiziksel
dünyada kendi başına var değildir; biz onu nesneler arasında ilişki kurarak
oluştururuz.
-Eğer matematiksel kavramlar
zihinsel soyutlamalarsa, o zaman "2" biz olmadan var olamaz.
-Farklı kültürlerin farklı
sayı sistemleri geliştirmesi bu görüşü destekler.
İlişkisel ontoloji açısından bakarsak, "2"
sayısının evrende kendiliğinden var olmadığını, ama nesneler arasındaki belirli
ilişkilerden doğduğunu söyleyebiliriz.
3. '2' Evrensel mi?
Bu noktada "evrensellik" kavramını sorgulamak
gerekir: Bir şeyin evrensel olması, onun isminin evrensel olmasını mı
gerektirir, yoksa içeriğinin mi?
-"2" kelimesi farklı
dillerde değişir (iki, two, duo, اثنان), ama temsil ettiği ilişki değişmez.
-Ancak bazı kültürlerde
"2" çoğul olarak kabul edilirken (Türkçe ve İngilizce), Arapçada
ikilik özel bir form olarak ele alınır.
-Bu, dilin kavramları nasıl
şekillendirdiğini gösterir, ancak kavramın altında yatan ilişkisel yapıyı
değiştirmez.
O halde '2' kavramı, ontolojik olarak değil, bilişsel ve
kültürel bağlamda evrenseldir. İnsan zihni nesneleri kategorize ederken
"2" kavramını üretir.
4. '2' Kavramı ile Hiç Karşılaşmamış Bir İnsan Ne
Yapardı?
Bu soruyu sorduğumuzda iki olasılık belirir:
- Eğer
'2' evrensel bir gerçekse, herkes doğal olarak '2'yi oluşturmalı.
- Eğer
'2' insan kültürüne bağlıysa, sayılarla hiç karşılaşmamış bir insan farklı
bir etiketleme yapabilirdi.
Gerçekten de, Amazon’daki Pirahã Kabilesi gibi bazı ilkel
toplumlar sadece "bir" ve "çok" kavramlarına sahip.
"2" gibi soyut sayılar kullanmıyorlar. Bu, "2"nin doğal bir
bilgi değil, kültürel bir yapı olduğunu gösterir.
Bu yüzden şu sonuca varabiliriz: '2' sayısını öğrenmemiş
biri, iki nesneyi fark edebilir ama onları '2' olarak adlandırması zorunlu
değildir. Farklı sistemler geliştirebilir. Yani, matematik kültürel olarak
şekillenmiş bir yapı olabilir.
5. Çelişmezlik İlkesi ve Üçüncü Halin Olasılığı
Çelişmezlik ilkesi (A ≠ ¬A, yani bir şey hem doğru hem
yanlış olamaz) klasik mantığın temel taşlarından biridir. Ancak kuantum
mekaniği ve bulanık mantık, bu ilkeyi sorgulatabilecek örnekler sunmaktadır.
Örneğin, 90 derece açılımlı bir kapıyı ele alalım: Klasik
mantıkta kapı ya açıktır ya kapalıdır, ama 45 derecede "yarı açık-yarı
kapalı" gibi bir ara durum ortaya çıkar. Bu durumda çelişmezlik ilkesinin
kesin olarak geçerli olmadığı bir alan açılır. Demek ki bir şey
Benzer şekilde kuantum süperpozisyonu, bir parçacığın
aynı anda hem A hem de ¬A durumunda olmasını mümkün kılar.
- Elektronlar hem saat yönünde
hem de saat yönünün tersine spinli olabilir.
- Fotonlar hem dalga hem parçacık gibi davranabilir.
- Schrödinger’in kedisi hem canlı hem ölü olabilir.
Bu, klasik mantığın çelişmezlik ilkesinin evrensel
olmayabileceğini yani a priori olmayabileceğini ve alternatif mantık sistemlerinin var olabileceğini
düşündürmektedir.
6. Sonuç: Matematik, Mantık ve Ontoloji Birbirine Bağlı
mıdır?
- '2' kavramı insan zihninin
nesneler arasındaki ilişkileri kavramsallaştırmasıyla ortaya çıkar.
- Evrende nesneler olabilir, ama "2" kendi
başına fiziksel bir varlık değildir.
- Çelişmezlik ilkesi belirli bağlamlarda geçerli olsa
da, süperpozisyon gibi kavramlar klasik mantığın sınırlarını göstermektedir.
- O halde, mantık ve matematik, evrenin kendisinden türeyen yani apriori şeyler olmaktan ziyade, insan zihninin dünyayı anlamlandırmak için
geliştirdiği sistemlerdir ve bence a priori kavramı artık geride bırakılması gereken bir kavram olabilir.
-İnsan deneyimden önce konuşamaz ve asla deneyimden önce düşünemez, deneyim ise o şeyle olan ilişkiniz ve bu ilişkinin oluşturduğu süreçtir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder